Etkinlikler

Etkinlikler

Dalgalı Denizde Aile Şirketlerinden Hikayeler-1

21 Nisan 2020 Salı

Etkinliğin video kaydını izlemek için lütfen tıklayınız.

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin “taideristeaile” Instagram hesabı üzerinden canlı gerçekleştirdiği “TAİDER Dalgalı Denizde Aile Şirketlerinin Yönetimi” konulu etkinliğin konuşmacısı Funika Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, aile şirketinin 2. Nesil Temsilcisi ve TAİDER üyesi Civan Sözkesen oldu. Sadece salgın süreci değil, geçmişte iflas ertelemeden başarıyla çıkış süreciyle ilgili de deneyim ve bilgi aktaran Sözkesen, “İçinde bulunduğumuz zorlu süreci insan, para ve zaman kaynaklarını çok iyi yöneterek ve ailece birlik olarak aştık” dedi.

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin Instagram hesabı üzerinden canlı gerçekleştirdiği #taiderkonuşuyor etkinliğinin konuşmacısı Funika Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, aile şirketinin 2. Nesil Temsilcisi ve TAİDER üyesi Civan Sözkesen, oturumun yöneticiliğini yapan Servo Capital Yönetim Kurulu Başkanı ve TAİDER üyesi Kaan Kiziroğlu’nun sorularını yanıtladı.

Covid-19’un toplumun her kesimini psikolojik, sosyolojik ve ekonomik olarak etkilediğini söyleyen Civan Sözkesen, “İnsanlar en az iki ay evlerinde kaldılar ve birçok tüketici davranışları değişmeye başladı. Bu değişimi tanımlamak ve ona göre ürün ve hizmetlerinizde değişikliğe gitmek büyük bir önem arz ediyor. Müşterilerinizi yeniden analiz etmeli ve tanımlamalısınız. Değişen davranışlara göre de kurumlar; pazarlama ve satış stratejilerini değiştirmeli. Bu dönemde en çok enerji harcadığımız ve ilerisi için de harcayacağımız işin, veri analizi ve anlamlandırılması olduğuna inanıyoruz; çünkü biliyoruz ki ölçemediğimiz değişimi yönetemeyiz” dedi.

“Ev Giyimi kavramının isim babalığını yaptık, tekstil kitapları değişti”

Dünyadaki gelişmeler ışığında yaptığı araştırmalar sonucunda Funika’nın, Türkiye’de “Ev Giyimi” adını verdiği yepyeni bir kategorinin gelişmesine öncülük ettiğini anlatan Sözkesen, “Funika; ev giyimini ‘evde insana dair ürünler’ olarak tanımlamıştı. Bu kategorinin eklenmesi ve tanımının yapılmasıyla tekstil kitapları değişmişti. Nuri Sözkesen, Ege Üniversitesi tarafından tekstil sektöründe “Duayen” kişi seçilmiş, tekstil sektörüne getirmiş olduğu yenilikçi çalışmalar ve Japon yönetim felsefesi ile her zaman sevilen ve saygı duyulan bir lider olmuştu. Nuri Sözkesen’in ani kaybı sırasında Funika iflas erteleme halindeydi. O dönemde değişim ve dönüşüm içinde olan Funika, klasik tekstilden uzaklaşıp teknik tekstile ve teknolojik alanlara kaymaya başlamıştı” şeklinde konuştu.

“Babamızın ani kaybı sonrası ilk yaptığımız iş, aile birliğimizi sağlamak oldu”

Nuri Sözkesen’in ani kaybı sonrası aile olarak ilk yaptıkları işin bir araya gelip birlik ve bütünlüklerini sağlamak olduğunu söyleyen Sözkesen, sözlerine şöyle devam etti: “Aile olarak Funika’nın tüm borçlarını ödemek, dürüstlük ve güvenirlik çizgimizden vazgeçmemek ve firmayı yeniden bölgenin en saygın kuruluşlarından biri yapmak konusunda kararlıydık. Öncelikle Funika Holding çatısı altındaki tüm şirketlerin finansal durumlarını inceledik, risk analizleri yapıp şirketlerin bulundukları sektörleri değerlendirdik. O dönemde Türkiye’nin en başarılı iş insanlarından da bire bir randevular alarak yaşadığımız süreçle ilgili aile olarak fikir ve tavsiyelerini aldık.”

“Yatayda küçülüp dikeyde büyüme stratejisi uyguladık”

En güçlü oldukları alana firmanın tüm kaynaklarını aktarma kararı aldıklarını belirten Sözkesen, “Analizler, değerlendirmeler ve tavsiyeler sonucunda aile olarak radikal bir karar verip, tekstil dışındaki tüm sektörlerden çıkıp, tekstilde de boyahane alanında yoğunlaşma ve kapasitemizi artırmaya karar verdik. En güçlü olduğumuz boyahane alanına odaklanarak üretimimizi, verimliliğimizi ve karlılığımızı en üst seviyeye ulaştırdık. Bir başka deyişle Funika Grubu’nu yatayda küçültüp dikeyde büyütme stratejisi uyguladık. O günlerde günlük 25 ton kumaş boyama kapasitemizi 55 ton kumaşa çıkararak, Türkiye’nin en büyük boyahane fabrikası haline getirdik” dedi.

“Bir fabrikanın çalışabilmesi için 2 şeye ihtiyaç var: çalışan ve hammadde”

Bu süreçteki başarıda ailenin borç ödeme stratejisinin de önemli olduğunu söyleyen Sözkesen, “Holding çatısı altındaki şirketleri iflas ertelemeden kurtarabilmenin ancak tam kapasite üretim ile gerçekleşebileceği için borç ödemelerinde öncelik işçi alacaklarına, kıdem tazminatlarına ve tedarikçi ödemelerine verildi. Bir fabrikanın çalışması için 2 temel şeye ihtiyaç vardı; çalışan ve hammadde. Çalışan hakları ödenip tüm piyasaya olan borçlar kapandıktan sonra devlet ödemelerine (KDV ve SSK) odaklanıldı. Devlet ödemelerinin tamamlanmasının ardından bankalara yüklü ödemeler gerçekleştirildi” şeklinde konuştu.

“Funika Holding ve şirketleri Denizli’de bir ilke imza atarak iflas ertelemeden başarıyla çıktı”

Bu çalışmalar ve adımlar sayesinde, beş yıllık sürecin sonunda, 2014 yılında Funika Holding ve şirketlerinin iflas erteleme sürecinden başarılı bir şekilde çıkan Denizli’de ilk, Türkiye’de ise sayılı firmalardan biri olduğunu belirten Sözkesen, “Bu önemli başarıyı Türkiye'de firmaların sadece yüzde 1’i gerçekleştirebiliyor. Bu başarı hikayesi ile Funika ve Sözkesen Ailesi, Türkiye’de finansal olarak zora girmiş aile işletmelerine örnek gösterilip umut kaynağı olmaktadır” dedi.

TANITIM VİDEOMUZU İZLEYİN

ÜYELERİMİZ

Kurumsal Üyelerimiz

E-Bülten Aboneliği