Aile Şirketlerinde Yönetim Kurulu 4.0
20 Şubat 2018 Salı
BUSİAD Evi, Bursa
TAİDER “Aile Şirketleri’nde Yönetim Kurulu 4.0”ı tartıştı
Ülkemizdeki aile şirketlerinin kurumsallaşmasını ve kârlı sürdürülebilir büyümesini destekleyerek, ülkemiz ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren TAİDER Aile İşletmeleri Derneği “Aile Şirketlerinde Yönetim Kurulu 4.0” konusunu gündeme taşıdı.
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği ve BUSİAD (Bursa Sanayi ve İşadamları Derneği) işbirliği ile düzenlenen etkinlikte Odgers Berndtson Türkiye, Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, Aktaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sami Erol ve SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tarık Tezel konuşmacı olurken, oturumu TAİDER Bursa İl Temsilcisi ve Ünver Grup 3. Nesil üyesi Dilara Korgavuş yönetti.
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, TAİDER’in üstlendiği görev itibarı ile son derece önemli bir sivil toplum kurulu olduğunu ifade ederek, aile şirketlerinin sürdürülebilirliği ile ilgili gerçekleştirdiği çalışmaların önemine dikkat çekti. TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Öğücü ise açılış konuşmasında tüm dünyada büyümenin yaratacağı değişim ve dönüşüm için bugünden hazır olmak gerektiğini vurguladı.
“2025 yılına kadar Fortune 500 listesindeki şirketlerin yüzde 75’i yok olacak ve yaşayacak şirketlerin yüzde 50’si ise henüz kurulmadı.”
Küresel Aile Şirketleri Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’deki aile şirketlerinin dijital gelişmelerin öneminin farkında olduğunu belirten Öğücü konuşmasında dünyadaki dijitalleşme süreci ile ilgili şunları söyledi: “Küresel ortalama yüzde 59 civarındayken, Türk aile şirketlerinde araştırmaya katılanların yüzde 62’si dijital gelişmelerin faydalarının farkında ve hatta faydalarını ölçmeyi sağlayan gerçekçi planlara sahip olduklarını belirtiyor. Gen teknolojisindeki hızlı gelişmeleri, big data yönetimi, yapay zeka ve yaratıcı düşüncenin giderek artan önemini, robotların hayatın her alanına entegrasyonunu düşündüğümüzde, aile şirketlerinin günlük faaliyetlerinin ötesini düşünebilmeleri ve gelecek beş veya on yıl içinde var olma ihtimallerini hesaplamaları kaçınılmaz. Amerika’daki Babson Koleji tarafından yapılan araştırmaya göre 2025 yılına kadar Fortune 500 listesindeki şirketlerin yüzde 75’i yok olacak ve yaşayacak şirketlerin yüzde 50’sinin henüz kurulmadığı öngörülüyor. Bu sonuçlar bize şirketlerimizin devamlılığı için bilhassa yönetim kurulundaki yapılanmayı değiştirmemiz gerektiğini, bilişsel esnekliği yüksek, donanımlı, yaratıcı, genç ve çeşitlilik kavramlarını barındıran bir yapıya geçinilmesinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Tıpkı Dünyaca ünlü spor müsabakalarında kullanılan İsviçreli saat firması Tag Heuer’ın danışman kuruluna yaş ortalaması 18 olan gençleri dahil etmesi gibi.”
“Dijitalleşme 4.0 değil 5’e hazır olmalıyız. Ancak aile eko sistemeninin değerlerini de unutmamalıyız”
Etkinlikte konuşan SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tarık Tezel, şirketlerin gelecek süreçte dijital gelişmelere hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayarak “2000 yılında ilk kez tüm insanlık tarihine eş değer veri üretildi. 2020 yılında ise tüm insanlık tarihinin 20 katı büyüklüğünde veri üretilmesi bekleniyor. Tüm şirketlerin bu sürece hazır olmaları için organizasyonel yapılanmasını tamamlaması çok önemli. Gelecek süreçte artık insan kaynağını değil yeteneği yönetiyor olacağız. 2030 lara kadar yepyeni meslekler olacak. Bugün adını bile koyamadığımız bir çok meslek olacak. Bugünkü meslekler ise o gün için yetmez duruma gelecek. Bizlerin beyaz yaka mavi yaka ayrımı olmaksızın kendi yeteneklerimizi çok yükseltmemiz gerekiyor. Dijitalleşme 4.0 değil 5’e hazır olmalıyız. Ancak aile eko sistemeninin değerlerini de unutmamalıyız” diye konuştu.
“Her geminin bir kaptanı olmak zorunda ancak nesiller arası geçiş için şirket içinde bir güven oluşmalı.”
Aktaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sami Erol ise konuşmasında kurumsallaşma sürecinde ailenin tüm işleyişi profesyonellere devretmesinin sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Erol, “Ailenin tamamen el çekmesi de doğru değil. Yönetim Kurulu’nun önümüzdeki 5-10 içinde nereye ilerleyeceği ve ne yapacağı çok önemli. Amaç ortak ise niyet iyi ise bilgi vizyonu destekleyecek kadar iyi ise tüm sorunlar aşılabilir. Ancak alacağımız çok mesafe var. Bu da bir olgunlaşma süreci. Biz 6 -7 yıldır olgunluk düzeyimizi dış gözlemlerle ölçmek açısından uluslararası geçerliliği olan bağımsız denetim mekanizmalarının yanı sıra iç denetim mekanizmalarımızla de ilerliyoruz. Her geminin bir kaptanı olmak zorunda ancak nesiller arası geçiş için şirket içinde bir güven oluşmalı. Türkiye bir dönüşüm yaşıyor. Globalleşme sürecinde artık farklı yetkinlikler öne çıkıyor ve ihtiyaç duyuluyor. Ancak en önemlisi her iki tarafında da güveninin sağlanması” dedi.
“250 yılda yaşanmış değişim 10 yıl içinde yaşanıyor. Şirketler bu süreci iyi yönetirse fırsat, yönetemezse büyük risk altında olacak.”
Dijitalleşme sürecinde ekip çalışmasının önemine dikkat çeken Odgers Berndtson Türkiye, Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar ise şirketlerin büyük bir değişim ve dönüşüm döneminde olduğunu belirterek, “İnsan ve etik en önemli konu başlığı haline geliyor. Dijitalleşme ana trendleri ise bütün gündemi değiştiriyor. Bu süreçte insanlar, aile üyeleri olsun olmasın gerekli yetkinliklere sahip mi değil mi? Önemli olan bunu belirleyebilmek. 250 yılda yaşanmış değişim 10 yıl içinde yaşanıyor. Şirketler bu süreci iyi yönetirse fırsat, yönetemezse büyük risk altında olacak” diye konuştu.