Events

Events

TAİDER 9th Family Businesses Summit

Friday, October 1, 2021 Çevrim içi

TAİDER olarak, Türkiye’deki aile işletmelerini bir araya getirerek kurumsal yönetim, sürdürülebilirlik ve gelecek planlaması gibi konularda aile işletmelerine ışık tutmayı hedefleyen ve bu yıl dokuzuncusu düzenlenen TAİDER Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi, 1 Ekim’de düzenlenen açılışla başladı. “Peki Ya Bundan Sonra” temasıyla düzenlenen zirvede şirketlerinin yaşadığı pandemi süreci ve iklim değişikliğinin getirdiği sonuçların iş hayatına etkisi, aile şirketlerinin krizler karşısındaki genel duruşu ve yaşadıkları deneyimler ortaya kondu.

Ana sponsorluğunu Deloitte Private ve Partner Republic’in üstlendiği zirvede konuşmacı olarak yer alan isimlerin arasında Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Silk and Cashmere Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur ve CEO’su Ferhat Zamanpur, Bilsar Kurucusu ve CEO’su Selman Bilal yer alıyor.

“VUCA döneminden BANI dönemine geçtik”

Bu yıl pandemi nedeniyle ikinci kez çevrimiçi gerçekleştirilen TAİDER 9. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, pandemide tüm dünya için Değişken (Volatility), Belirsiz (Uncertainty), Karmaşık (Complexity) ve Muğlak (Ambiguity) olan VUCA döneminden artık Kırılgan (Brittle), Endişeli (Anxious), Doğrusal Olmayan (Non Linear) ve Anlaşılmaz (Imcomphensible) olarak adlandırılan BANI dönemine geçildiğini belirtti.

O yüzden bu yılki zirvenin temasını “Peki Ya Bundan Sonra...” olarak belirlediklerini söyleyen Urhan, “Ne mutlu bizlere ki aile şirketlerimiz bu dumanlı havada güçlü ve sürdürülebilir büyümesinden ödün vermeden, azimle yolculuklarına devam ediyor. Bu başarının elbette bazı sebepleri var. Aile şirketlerine bu avantajı sağlayan faktörler; uzun vadeli olmaya yönelik kurumsal içgüdü, kurumsal hafıza, akıllıca verilen refleksler ve gelenekler ile gelecek arasındaki dengeyi kurma becerisi” dedi.

Sürdürülebilirlik için nesil devrinin planlanması ve kurumsallaşma çok önemli

Geçtiğimiz aylarda TAİDER Üye Profil ve Eğilimler Araştırması adı altında önemli bir anket çalışmasına imza attıklarını belirten Urhan, sözlerine şöyle devam etti: “Anket çıktılarından da izlendiği gibi aile işletmeleri; kendi sürdürülebilirliklerini sağlama konusunda geliştirilecek alanları nesil devrinin planlanması ve kurumsallaşma süreçlerinin tamamlanması şeklinde önceliklendiriyor. Aile şirketlerimizin işletmenin ve ailenin kurumsallaşmasıyla birlikte Aile-İş-Ortaklık boyutlarının etkili bir şekilde yönetilmesi konusuna verdikleri önem dikkat çekici. Yönetim kurullarının ve icra komitelerinin aktif çalışması, uzlaşma kültürü ile kararların alınması, profesyonelleşmede atılan adımlar, gelecek nesillere liderliğin devri için planlı yaklaşımlar, aile anayasaları, aile meclisi toplantıları gibi birçok adım kurumsallaşma yönünde alınan mesafeleri gösteriyor. TAİDER üyelerinin bahsedilen konularda ortalamaların üzerinde yol kat etmiş, daha da ileri gitmeyi planlayan işletmeler ve bireyler olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamda üyelerin kendilerini geliştirerek aynı öncelikleri paylaşan diğer aile işletmeleri için de rol model olma potansiyeli, aile şirketlerinin sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda son derece umut verici.”

TAİDER olarak bundan sonra hedeflerinin, aile işletmeleri konusunda referans kurum olmak olduğunun altını çizen Urhan, “Aile işletmelerinin ülkedeki demografik durumunun ülke ekonomisine katkısı, nesil geçişleri ve bunun gibi konularda akademik çalışmalar yaparak derneğimizin bir bilgi kaynağı haline gelmesini sağlayacağız” dedi.

Zirvenin ilk gününün diğer konuşmacısı ise Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin oldu. “Yeni Nesil Kurumsallaşma: Liyakat ve Eşitlik” konusunu ele alan Özyeğin, “Anayasanın temel maddelerinde neleri adreslemeleri gerektiğini paylaşmayı seviyorum. Burada yapılabilecek son şey bir gömleği başka ailelere giydirmeye kalkışmak. Çünkü ikinci nesilde bile daha farklı görüşler, tercihler, öncelikler olabiliyor. Bu anlamda, vaka çalışmalarını incelememiz gerekiyor. Bugün burada bulunmamız kendimizi eğitmemiz için muazzam bir fırsat. TAİDER bunun tartışılmaz öncüsü Türkiye’de. Vaka çalışmalarında daha ziyade batıya bakmamız gerekiyor. Bu ülkelerde bizlerden daha eski aile şirketler var. Bu şirketlerden birçok örnek var elimizde, bunlar birçok okulda öğretiliyor. Bu vakalar çalışılıp kendinize en uygun gömleği bulabilme imkanınız var. Avrupa’da birçok aile ortak işlere giriyor. Aile ofisleri yürütüyorlar. Birçok aile birleşiyor, birbirlerinden öğreniyorlar. Bir araya geldiklerinde know-howları artıyor. Bir yatırım yaparken pazarlık güçleri artıyor. Aile ofisleri etrafında çok büyük iş birlikleri gerçekleşiyor. Bu da ileriye dönük çok kıymetli, bizlerin de yaşaması gereken bir fırsat. Biz aileler birtakım  finansal yatırımlara bakarken hiçbirimiz birbirimize  rakip değiliz. Hepimiz birtakım varlıklarımızın değerini enflasyona karşı eritmemeye, değer anlamında sabitlemeye veya geliştirmeye çalışıyoruz finansal yatırımlarda. O anlamda iş birliği yapma konusunu da oldukça önemsiyorum.“ dedi.

WATCH OUR INTRODUCTION VIDEO

OUR MEMBERS

Corporate Members

E-Newsletter Subscription