Ailede Birlik İşletmede Sürdürülebilirlik-BURSA
Thursday, February 9, 2017
Bursa
TAİDER Bursa Sanayicileri ve İşadamları ile Buluştu
Ülkemizdeki aile şirketlerinin kurumsallaşmasını ve kârlı sürdürülebilir büyümesini destekleyerek, ülkemiz ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren TAİDER Aile İşletmeleri Derneği 09 Şubat tarihinde Bursa’da Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) ev sahipliğinde “Ailede Birlik İşletmede Sürdürülebilirlik” konulu bir toplantı düzenledi.
TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, toplantılarında aile şirketlerindeki ihtiyaçların saptanması, değerler yönetimi, güven ilişkisinin korunması, ailede uyuşmazlıkların etkin yönetimi, kurumsallaşma, nesiller arası devir planlaması, ailede ve işte doğru iletişim gibi aile şirketleri açısından önem taşıyan konuları gündeme taşıyor.
“Aile Şirketlerinin Türkiye’ye Karşı Sorumlulukları Var”
BUSİAD Evi, konferans salonunda gerçekleşen toplantıda açılış konuşması BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan tarafından yapıldı. BUSİAD bünyesinde pek çok aile şirketi olduğunun altını çizen Baylan, aile şirketlerinin dünyada ve Türkiye’de çok büyük önem taşıdığını ifade etti. Bursa’da aile şirketlerinin Cumhuriyetin ilanı sonrası özellikle 1940’li yıllardan sonra gelişmeye başladığını belirten Baylan, “Bursa’da sanat yüksekokullarından mezun olan büyüklerimiz başta olmak üzere değerli girişimcilerimiz öncülüğünde Bursa sanayisi gelişimini hızla sürdürdü. İlk aile şirketlerinin tohumları da bu yıllarda atıldı Otomotiv ana sanayinin şehrimize gelmesi ve yan sanayinin da gelişmesiyle Bursa’nın sanayi yolculuğu hız kazandı. İlk başlarda tekstil ile sanayileşme hamlesine başlayan kent, sonrasında otomotiv ana sanayi ve onun disipline ettiği başarılı bir yan sanayi ile ekonomik açıdan çok değerli bir şehir haline geldi” diye konuştu. Aile şirketlerinin Türkiye’ye karşı sorumlulukları olduğunu kaydeden Baylan, Türkiye’nin geleceği açısından firma sahiplerinin olası sıkıntılar yaşamadan önce gerekli önlemleri almalarının son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.
“Türkiye’de aile işletmeleri, nesil devri nedeniyle kilit bir noktada”
Baylan’ın ardından söz alan TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, Derneğin “Ailede Birlik İşletmede Sürdürülebilirlik” sloganı ile 2012 yılında kurulduğunu, hedeflerinin, “ülkemizi aile işletmelerinin nesillere devir oranının en yüksek olduğu ülke yapmak” olduğunu belirtti. Dünyada ve Türkiye’de ekonominin ağırlıklı gücünü aile işletmelerinin oluşturduğunu ifade eden Bayındır, Türkiye’de şirketlerin çoğunda birinci nesille ikinci neslin, ya da ikinci nesille üçüncü neslin birlikte görev yaptığını kaydetti. Bayındır, Türkiye’nin birinci nesilden ikinci nesle ve ikinci nesilden üçüncü nesle devrin tam ortasında yer aldığının altını çizerek, bunun da aile işletmelerinin ömrü açısından çok kritik bir nokta olduğunu vurguladı. Bayındır, şöyle devam etti: “Bu devir atlatıldıktan sonra işler çoğu zaman yoluna girmiş oluyor. Türkiye’deki işletmelerin nesiller arası geçişini sağlama noktasında TAİDER’in önemli bir görevi var. Ülkemizde büyük holdingler dahil ciddi bir aile işletmeciliği yapısı var. Sürdürülebilirlik aslında denge anlamına geliyor. Bu dengenin nasıl kurulabileceği ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Biz Türk insanına güveniyoruz ve bu kabiliyette olduğumuza inanıyoruz. Yeter ki farkında olalım. Sürdürülebilirlik anlamında her ailenin kendi formülü olabilir ancak uzun yıllar başarılı olmuş sürdürülebilir aile işletmelerinin 4 temel unsuru olduğunu yapılan akademik çalışmalarla görüyoruz. Bunlar kurumsallaşma adına iyi yönetişimi temel almaları, ailenin çekim gücünü korumaları, aile içindeki ve dışındaki yetenekleri belirleyip geliştirmeleri ve üst yönetim devrine belirli bir disiplin getirmeleri.”
Bayındır konuşmasına devam ederken, TAİDER, İzmir merkez olmak üzere İstanbul, Bursa, Ankara temsilcilikleri ile Türkiye genelinde farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarından örnekler verdi. Kuzey Yıldızı projesiyle de aile şirketlerinde sürdürülebilirlik kavramını çalışanlar, toplum, çevre ve gelecek nesiller başlıkları ile anlatmaya ve bu alanda çalışmaları teşvik etmeyi amaçladıklarını aktardı. Sözlerine devam eden Bayındır 28 Şubat’ta İstanbul’da tanıtım toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak olan “Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik” projesi kapsamında gerçekleştirilecek Aile Şirketleri Sürdürülebilirlik Ödülü hakkında da konukları bilgilendirdi. Sürdürülebilirlik ödüllerinin 03-04 Kasım tarihlerinde her yıl geleneksel olarak gerçekleşen dünyaca ünlü konuşmacıların davet edildiği ve değerli aile şirketi üyelerinin başarı ve başarısızlık öykülerinin paylaşıldığı, tecrübelerin aktarıldığı TAİDER 5. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde verileceğini söyledi.
TAİDER’in önemli bir diğer projesi olan TAİDER Aile İşletmeleri Akademisi hakkında bilgi aktaran Bayındır, aile işletmelerinin sürdürülebilirliğini destekleyen özgün eğitim programları hazırlamak, bilgi aktarmak, yol göstermek amacıyla kurulan TAİDER Akademi’nin eğitimlerine Nisan ayında başlayacağını belirtti.
“Aile işletmelerinde sürdürülebilirlik ailenin ve işletmenin beraber kurumsallaşması ile mümkündür”
Sumer Tömek Bayındır’ın ardından söz alan İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Ufuk Tutan “Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma, Aile Anayasası ve Yönetim Devri” isimli bir sunum yaptı. Tutan aile işletmelerinde kurumsallaşma, aile anayasası ve yönetim devri konularında aile şirketi sahipleri ve gelecek nesil üyelerinin farkındalıklarının sürdürülebilir şirketler olma yolunda ilk adım olduğunun altını çizerek konuşmasına başladı. Tutan şöyle devam etti “ Aile ve şirketin kurumsallaşması beraber yapılmalıdır. Yüzlerce yıl ayakta kalabilmiş aile işletmelerinin ortak özellikleri değişen dünyaya uyum göstermeleri, insana değer vermeleri, işe odaklanmaları, işletmede yetki devri yapmaları, temel aile kültürüne ve değerlere sahip olmaları, aile içi güçlü iletişim ve genç neslin yetiştirilmesi olarak sıralanabilir. Bütün bu sayılanlar ancak doğru kurumsallaşma ile mümkündür” diyen Tutan işletmelerin geleceği açısından ilk üç neslin önemli olduğunu, en büyük risk birinci nesilden ikinci nesile geçişte yaşandığını söyledi. Devir planlarının kurucu hayattayken yapılması gerektiğini vurgulayan Tutan yapılmış alan çalışmaları sonuçlarından örnekler vererek sözlerin tamamladı.
Toplantı plaket töreni ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.